Posted by dogalbypass at Kasım 15, 2016 8:31 am Blogs

Kalp Yetersizliği Nedir? Nedenleri nelerdir?

Kalp, oksijen ve diğer yararlı maddeleri ihtiva eden kanın, vücudumuzdaki tüm doku ve organlarımıza ulaşmasını sağlayan organımızdır. Kalp güçlü kasılmaları ile doku ve organların yeterli derecede kanlanmasını sağlayabildiğinde, bu organlar da fonksiyonlarını aksatmadan yerine getirebilirler. Kalbin kasılma fonksiyonunun azalıp da, doku ve organların ihtiyacı olan miktardaki kanı pompalayamadığı durumlar, “kalp yetersizliği”  olarak tanımlanır.
Yanlış bir algı olarak, kalp yetersizliği, kalp krizi, kalbin durması ya da durmak üzere olduğu bir durum olarak düşünülmektedir. Bu doğru değildir. Kalp yetersizliği, kalbin çalışmaya devam ettiği fakat kasılma gücünün ve dolayısı ile kan pompalama gücünün azaldığı bir durumdur. Kalp yetersizliği olduğunda, kalp vücut organlarına gerektiği kadar kanı gönderemez. Kalp yetersizliği başladıktan sonra, yıllarca, yakınmalar azalıp artarak, yaşam devam eder.
Kalp yetersizliği, her tür kalp hastalığının ilerlemiş evresinde ortaya çıkan bir durumdur. Günümüzde en sık nedeni, kalbin kanlanmasını sağlayan koroner damarların aniden tıkanması sonucu ortaya çıkan kalp krizleri ile kalbin kasılma gücünün azalmasıdır.

Kalp Yetersizliğinin Belirtileri Nelerdir?

Kalp yetersizliği başladığında, önceleri akciğerlerde kan yığılması olur. İleri dönemlerde vücutta sıvı birikir. Bu nedenlerle aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:
1. Nefes darlığı: Akciğerlerde kan yığılması sonucudur. Kalp yetersizliğinin hafif olduğu evrelerde, yokuş merdiven çıkmak, koşar adım yürümekle olur; dinlenme durumunda olmaz. Kalp yetersizliği arttığında, hasta yattıktan bir süre sonra, şiddetli nefes darlığı ile uyanıp, kalkıp oturmak zorunda kalır. Çok ilerlemiş kalp yetersizliğinde ise, hasta oturur durumda bile şiddetli nefes darlığı içindedir.
2. Öksürük: Bu belirti de akciğerlerde sıvı birikmesi nedeniyledir. Özellikle gece kalkıp oturmak zorunda kalan hastalarda öksürük ve hatta beyaz- köpüklü bir balgam olabilir.
3. Yorgunluk: Kaslara yeterli kan ulaşamaması ve dolaşımın yavaşlaması sonucu, çalışan kaslarda biriken metabolizma artıklarının uzaklaştırılamaması nedeni iledir.
4. Kilo alma: Böbrek kanlanmasının azalması sonucu, idrar azalır ve vücutta sıvı birikmeye başlar. Bu da kilo artışına neden olur. Kalp hastalığı olan bir kimsede, nefes darlığı yakınmalarından sonra, kilo artışının başlaması, kalp yetersizliğinin ilerlediğinin belirtisidir. Bir, iki gün farkla, 1-2-3 kg ağırlık artışı, kalp yetersizliğinin ağırlaştığının kanıtıdır.
5. Ödem: Vücutta sıvı biriktiğinin kanıtıdır. Gündüzleri, ayakları sarkık oturanlarda, yerçekimi etkisi ile kanın vücudun alt bölümlerinde yoğunlaşması sonucu akşama doğru, ayaklar, bacaklar şişer. Parmakla cilt üzerine baskı uygulandığında, parmağın gömüldüğü, parmak kaldırıldığında, bir çukurluk oluştuğu saptanır. Yatar durumda yerçekimi etkisi kalktığından, başlangıçta, bu şişlik geceleri azalır, sabahları kaybolur. İlerlemiş dönemlerde ise, gece ve gündüz, kasıklara kadar, hatta karın derisine de yayılmış olarak, devamlı hal alır.
6. Gece idrara çıkma: Kalp yetersizliğinin henüz çok ilerlemediği dönemlerde, gündüzleri, bacaklarda ödem olarak toplanan sıvı, gece yatar durumda yerçekimi, etkisinin kalkmasıyla, kana karışır. Böbreklerle idrar olarak atılır. Bu nedenle hasta gece birkaç kez idrara kalkar. Fakat kalp yetersizliği ilerlediğinde, gece de idrar çıkışı artmaz. Kilo fazlalığı ve şişlikler sabahları azalma göstermeksizin, devamlı hal alır.
7. İştahsızlık, hazımsızlık, karında şişkinlik: Kalp yetersizliği ile vücutta biriken sıvının, iç organlarda, hatta karın boşluğunda toplanması, bu yakınmalara neden olur.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kalp yetersizliğinin erken (başlangıç) dönemlerinde yakınmalar istirahatta iken olmayıp, yokuş merdivende gibi eforlarla ortaya çıkmaktadır. Bu erken dönemde, hemen kardiyolog doktora başvurmalıdır. Böylece erken tanı ve tedavi ile yaşam kalitesi fazla bozulmadan, yaşam sürdürülebilir. Aşırı ilerlemiş kalp yetersizliklerinin tedavisi çok daha zordur.

Kalp Yetersizliği Tanısı Nasıl Konur?

Hastanın anlatacağı yakınma ve belirtiler, tanı için ve yetersizliğin ağırlık derecesini anlamak için çok önemlidir ve ilk adımdır.
Yokuş, merdivende nefes darlığı olması ama bu yakınmaların istirahatta olmaması, kalp yetersizliği olduğunu fakat henüz ilerlemediğini düşündürür.
İstirahatta de nefes darlığı, geceleri uykudan boğulma hissi ile kalkıp oturmak zorunda almak, halsizlik, kilo artışı, vücutta sıvı toplanması, ilerlemiş kalp yetersizliğinin belirtileridir.
Doktor muayenesinde hastanın genel görünüşüne, otururken ve konuşurken bir sıkıntı içinde olup olmadığına dikkat edilir. Nabzın sayısı, ritmi ve dolgunluğu; kan basıncı düzeyi; boyun damarları, akciğer, kalp ve bacak-ayak damarlarının muayenesi, tanı için ilave bulgular sağlar.
Kalp yetersizliğinin tanısının konması, nedeninin ve şiddetinin belirlenmesi, kan incelemeleri ve diğer tanı testleri ile kesinleşir. Örneğin, EKG öncelikle bir ritim bozukluğu var mı; akciğer filmi, özelikle akciğer alanında kan göllenmesi var mı, hemen anlaşılmasını sağlar. Ekokardiyografi, yani kalbin ultrason ile incelenmesi, kalpte büyüme, kapaklarda bozukluk, kalbin kasılma gücünde azalma, olup olmadığı hakkında ayrıntılı bilgi sağlar.
Kalp yetersizliğinin sık nedeni olarak, kalp damarlarında darlık ve tıkanma olup olmadığını anlamak için, miyokard sintigrafisi ya da talyum testi diye bilinen test yapılır; (kolay anlaşılması için “ilaçlı efor testi” de diyebiliriz) . Bu testle kalbin kanlanmasında eksiklik var mı, araştırılır. Daha ileri bir adım olarak da, koroner anjiyografi ile kalp damarlarının fotoğrafı çekilir.
Kan tetkiklerinde de, kansızlık, elektrolit, tiroit, böbrek, karaciğer bozukluğu var mı ve yetersizliğin derecesi anlaşılır.
Tüm bu bulgular, doktorun doğru teşhis koymasını ve en uygun tedaviyi belirlemesini sağlar.

Kalp Yetersizliğinin Tedavisi

Kalp yetersizliği tedavisinde amaç, kalbin yükünü azaltarak ve kasılma gücünü arttırarak, hastaya yakınmasız ve kaliteli bir yaşam sağlamaktır.
Sıvı ve tuz alımını kısıtlamak, ağır egzersizleri yasaklamak, gerektiğinde kalbi destekleyici, idrar arttırıcı ve damar genişletici ilaçlar kullanmak ilk akla gelen önlem ve tedavilerdir.
Ağır kalp yetersizliği içinde olan hastalarda uygulanan “kalp pili” tedavisi birçok hastada bir yarar sağlamamaktadır. Yapay kalp destek aygıtları, yapay kalp ve kalp nakli ile tedavi ise, çok büyük, uygulama sırasında ve sonrasında da ciddi riskleri olan tedavilerdir. Oldukça maliyetli olan bu tedaviler, hastaları ömür boyu hastane kontrollerine bağlı yaşamaya mahkum ederler.
Kalp yetersizliği tedavisinde, hastaları oldukça rahatlatan ve uzun süreli iyileşme sağlayan fakat henüz ülkemizde yaygınlaşmamış bir tedavi EECP ile Doğal Bypass tedavisidir. Bu tedavi, vücudun belden aşağısına kalp ritmi ile uyumlu bir masaj şeklinde uygulanmaktadır. Yetersiz kalbe vücut dışından destek sağlayarak, doku ve organların kanlanmasını arttırmaktadır. Ayrıca, damarları genişleterek ve kalbin kanlanmasını arttırarak kalbin kasılmasını güçlendirmektedir. Böbreğin kanlanmasını arttırarak vücutta toplanmış fazla sıvının da idrar olarak atılmasını sağlamaktadır. EECP ile Doğal Bypass tedavisinin en önemli bir etkisi de, doğal kök hücre aktivitesini arttırarak, harap olmuş hücrelerin yenilenmesini sağlamasıdır. Bu etki ile de kabin kasılma gücü artmaktadır.
Kalp yetersizliği tanısı konmuş hastalar, yetersizlikleri ağır bir evreye gelmeden, belirli aralıklarla alacakları EECP ile Doğal Bypass tedavisi kürleri ile yaşamlarını aktif ve yakınmasız bir şekilde sürdürebilirler.
Kalp yetersizliği ileri evreye gelmiş hastalar ise, EECP ile Doğal Bypass Tedavisi sayesinde, kansız, ameliyatsız ve risksiz bir tedavi ile aktif yaşantılarını sürdürme şansı bulurlar.

Tags: